Çocukların geleceği için 1942 tarihli tozlu raflarda kalan bir bilgi daha
Bilindiği gibi 100 yıl önce bir toplumu bağımsız kılan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu yeni Türkiye Cumhuriyeti ve bu bağlamda 1926 yılında Atatürk devrimleri arasında 743 sayılı “Türk Kanunu Medenisi” ve 765 sayılı “Türk Ceza Kanunu” yer almaktadır.
Klasik hukuktan Pozitif (Dünyevi) Hukuk ile birlikte Roma Hukuk sistemi açısından Aydınlanma sürecinin önemli örneklerden birisi 1907 tarihli 210 sayılı “Schweizerisches Zivilgesetzbuch (ZGB) İsviçre Medeni /Yurttaş Kanunu” bir iki maddesi dışında aynen uyarlanmıştır.Yine Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili bu ruhla 1889 tarihli Zanardelli İtalya Ceza Kanunu’da da aynen uyarlanmıştır.
Bu ruhla çocuklar ve gençlere özgür ve eşit yurttaş açısından bakış özellikle ceza hukuk açısından da ayrıca önemli olmuştur. Yine bu ruhla hukuk ve adaleti ender ele alan genç hukukçular arasında Prof.Dr. Fikret Arık çocuk ve gençlik hukuku için ele aldığı iki yazıyı daha önemli kılmaktadır.
Rahmetle anmayı gerektirirken bilindiği gibi 1913-1965 yılları arasında yaşamış olan Prof.Dr.Ank.1936 yılında Ankara Hukuk Fakultesini bitirmiştir. 1937 de Adalet Bakanlığının actığı sınavı kazanarak İsvicre’ye giden Fikret Arık, 1941 yılında Fribourg Hukuk Fakultesinden ≪Summa Cum Laude – En yuksek ovguye değer≫ derecede doktora diplomasını almıştır. Prof. Arık, Siyasal Bilgiler Fakultesi Medeni Hukuk kürsüsü profesorü olarak oğretim ve bilimsel faaliyetine devam ederken, aynı zamanda, 1956-1965 yılları arasında Turkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitusunun Genel Mudurluğunu yapmıştır.1959 yıllarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Hakim olarak da görev yapmıştır.
(http://www.todaie.edu.tr/resimler/ekler/a1d3d1edf995c6e_ek.pdf;sf.10-)
İsviçre de ki akademik eğitimden sonra 1942 yılında çocuk ve gençler ile ilgili olarak iki önemli bilgiler arasında ise “RESMİ VEYA MESLEKİ VESAYET NEDİR?”(İSVİÇRE VE ALMANYA’DA MESLEKİ VESAYET TAŞKİLATINA TOPLU BİR BAKIŞ” tır. Tozlu raflar arasında yer alan bu bilgi 2005 yılında yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu çocuk ve gençlerin geleceğinin belirlenmesi içinde ayrıca önemli olmaktadır.. Günümüzde hala yapısal sorunlara neden olması nedeniyle bu bilgi kısa bir süre önce dijital ortama taşınarak yayınlanmıştır.
( http://sosyalhizmetuzmanlari.com/makale/oku/61/resmi-veya-mesleki-vesayet-nedirisvicre-ve-almanyada-mesleki-vesayet-taskilatina-toplu-bir-bakis-cocuk-korumamakanunu-ve-1942-den-beri-gormezden-gelinen-bir-bilgi )
Yine Prof.Dr. Fikret Arık; “Aylık Siyasi İlimler (Mülkiye)” dergisinin Nisan 1942 sayısında “Çocuk Ceza Hukukunda Yeni Adımlar-Yeni İsviçre Ceza Kanununun küçüklere müteallik hükümlerine bir bakış ” başlıklı çalışması da diğer ender yazılardan birisidir. Görüleceği gibi TBMM arşivlerinde bulanan ekte dijital olarak yer alan bu dergi “23 Nisan Milli Hakimiyet ve Çocuk Bayramı” içindir. Görüldüğü gibi “Son zamanlarda memleketimizde çocuk hukuk üzerinde önemle,israra durulduğunu,sevinerek görüyoruz.Hukukun bütün alanlarına sirayet etmeye başlayan sosyal ruhun bilhassa ceza hukuk alanında geliştiğinede şahit oluyoruz.Yapılan ve yapılması düşünülen şeylerin ehemmiyetini hakkiyle ölçebilmek için başka memleketlerin bu hususta ne yaptıklarını bilmekte fayda vardır.Bu bakımdan 1 kanunusani 1942 tarihinde yürürlüğe giren ve üzerinde yıllarca emek sarfedilen yeni İsviçre Federal Ceza Kanunu çok dikkate şayan hükümler taşımaktadır.Bu yazının gayesi ,yeni İsviçre ceza kanunda çocuklara müteallik hükümlerin ana hatlarını,kısaca belirtmek isterim.Yeni kanun çocuklar tarafından işlenen suçlara ayri bir bab ayırmıştır. Bu babın birinci faslı (82-88 inci maddeler) 6 ile 14 yaş arasında çocuklara, ikinci faslı(89-90 uncu maddeler 14 ile 18 yaş arasındaki çocuklara üçüncü faslı ise 18-20 yaş arasındaki gençlere tahsisi edilmiştir. ” şeklinde yer almaktadır. Türkiye deki uygulamaların karşılaştırması Çocuk Bayramı içinde neden olduğu görülmektedir.
Tozlu raflarda kalan ve körleştirilenler arasında ki bu iki bilgi özellikle Çocuk Koruma Kanunun ve Türk Ceza Kanununda yer alan 31. maddeleri ile birlikte Atatürk Devrimleri açısından aynen uyarlanan İsviçre Yurttaş /Medeni Kanun (ZGB) ile yine çocuk ve genççler ile ilgili 1889 Tarihli Zanardelli ve 1930 Tarihli Rocco İtalya Ceza Kanunlar konusunda var olan gelişmelerin ele alınması insanlık, uygarlık ve bir toplumun geleceği için ayrı ve önemli bir değerlendirme noktasıdır.
2004 yılında yine iç hukukun parçası olan BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve önsözünde yer alan Pekin Kuralları ile birlikte Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi vede bu yönde temel belgelerden olan Avrupa Sosyal Şartı ‘ nda yer alan ilkelerin birlikte değerlendirmesi ise diğer bir değerlendirme noktasıdır. Hem hukuksal hemde insani açıdan ayrı bir ödev ve görevi de öne çıkarmaktadır.
1942 yılından beri körleştirilmiş bu iki bilgi ve hukuktan uzaklaşma/uzaklaştırma ile hala milyonlarca geleceği çalınan ve karartılan çocukların engelenmesi ise önce mahcubiyet ve sorumlulukla başlar.
[…] [3] http://sosyalhizmetuzmanlari.com/makale/oku/198/cocuklarin-gelecegi-icin-1942-tarihli-tozlu-raflarda… […]