Pazar, Mayıs 5, 2024

Tel: 0544 865 16 56

Ana SayfaAdaletFederal almanya cumhuriyetinde gençlik adalet hukuku (Jugendgerichtsgesetz) ve uygulama alanı

Federal almanya cumhuriyetinde gençlik adalet hukuku (Jugendgerichtsgesetz) ve uygulama alanı

Almanyada suçların tanımı ve bunlara uygulanacak yaptırımlar 15 Mayıs 1871 tarihli Ceza Kanun Kitabında (Strafgesetzbuch – StGB) ilk defa biraraya getirilmistir.

Uygulama tüm cezai ehliyete sahip 18 yaş üzerindeki herkes için geçerlidir.

Genç ve genç-yetişkin suçluların durumunu ve cezalandırılmalarını kapsamına alan Gençlik Mahkeme Kanunu (Jugendgerıchtsgesetz – JGG) daha sonra hazırlanıp 16 Şubat 1923 tarihinde  uygulamaya alınmıştır. Bu kanunun kapsamına 14 ila 21 yaş arasındaki genç ve genç-yetişkinler alınmıştır. Bu Nazi Almanyasında (Nasyonal sosyalizim Dönemi) çeşitli değişikliklere uğratılmıs kanun Federal Almanya Cumhutiyetinin kurulmasından sonra üzerinde değişiklikler yapılarak yeni haline getirilmistir.

Bu süreçte ilk kez “Denetimli serbestlik” (Bewaehrungshilfe) gerekli ve zorunlu hale getirilerek cezanın infazının ertelenmesi durumu için kanuna eklenmiştir. Bu yeni Gençlik Mahkeme Kanunu (JGG) 4 Ağustos 1953 tarihinde geçerlilik kazanıp geçen ara sürelerde bazı eklemelere veya yeniliklere tabi kalmıştır.

Genel Ceza Kanunu (Strafgesetzbuch) ile Gençlik Mahkeme (Ceza) Kanununu karşılaştırdığımız zaman Gençlik Ceza Kanununun (JGG) bir “suçlu” ya odaklı kanun olduğunu görürüz. Bunun anlamı cezalandırmada suça verilecek ceza veya yaptırımlarda, verilecek kararda veya önlemlerde, ön planda “suç” değil, suçu işleyenin kişiliği, yetişmesi, yaşadığı ortam ve onu o suçu işlemeye iten durum göz önüne alınır.

Verilecek ceza ve yaptırımlar ilk etapta kişiyi eğitime, içinde bulunduğu olumsuz ortamdan kurtulup kendine suç olmayan bir yaşam kurmasını teşvik edebileceği duruma gelmesini destekleyen yaptırımlar veya cezalardır. Bu kararın alınmasında ilgili mercilerin hazırladığı (Gençlik Dairesi, Gençlik mahkeme yardımı dairesi veya Denetimli serbestlik dairesi gibi) raporlar, tahminler ve tavsiyeler göz önüne alınır.

Genel Ceza Hukukunda ise durum farklıdır, orada ise Suç-Ceza prensibi öncelikli olarak geçerlidir, yani “belirli sabit bir suç için belirli sabit bir ceza” prensibi (fazla esnekliği bulunmayan).

Gençlik Mahkeme Kanununun geçerlilik alanına Genç ve Genç-Yetişkinler girer.

Bu tanıma göre Genç suç işlendiğinde 14 yaşına girmiş ama 18 yaşını bitirmemiş kişi, Genç-Yetişkin ise suç işlendinde 18 yaşına basmış ama 21 yaşını doldurmamıs kişidir.

14 yaş altındaki kişiler kanuna göre cezai ehliyete kavuşmamış kişilerdir , yani suç işlediklerınde haklarında herhangi bir dava açılamaz ve cezai yaptırımlar uygulanamaz. Bu kişilerin (Çocuklar) arka arkaya suç işlemeleri veya ağır bir suç işlemeleri durumunda polis birimi gençlik dairesini bu durumdan haberdar eder ve önlemler almasını ister. Gençlik dairesi de bu Çocuk ve ailesi ile iletişime girerek çocuğu suça yönelten durumu ortaya çıkarıp önlemler almaya çalışır. Ağır durumlarda ailenin durumu ve çocuğunu kontrol edemeyip eğitimde aksaklıkların olduğunun ortaya çıktığı durumda aile Mahkemeleri veya sulh mahkemeleri kararıyla çocuklar aile dışında bir eğitim yurduna yerleştirilebirler veya aileye aileyi eğitimlerinde desteklemesi için (Pedagog, SHU veya psikolog) pedagojik uzman tahsis edebilirler.

Gençlik Mahkeme Kanununun kapsama alanına tekrar dönecek olursak, bu durum  “gençlik mahkeme kanununun” 1. ve 105. maddelerinde tarif edilmiştir. Buna göre suçlunun genel durumu değerlendirildiğinde yetişme çevresi ve ortamıda göz önüne alındığında suçu işlediği tarihte zihinsel,bedensel ve ahlaki gelişmesi bir genç in gelişmesine (yaşıtlarına) eşit durumda ise veya içinde bulunduğu durum ve şartlar ve onu suça iten nedenden dolayı işlediği suçun “tipik” bir gençliğe özgün bir suçu anımsatıyorsa (tipik gençlik suçları) o zaman gençlik mahkeme kanunu uygulanır ve o kanuna göre cezalandırılır. Onun için “genç-yetişkinler”de yani 18 yaş üstünde ve 21 yaş altındaki suçlularda, gençlerdekinden yani 18 yaş altında olanlardan farklı olarak gelen raporlardaki değerlendirmeye göre bu kanun kapsamına alınıp alınmayacağı tespit edilmeye çalışılır, bu tespitlerdeki önerileri de pedagog veya psikologlar mahkemeye sunar. Bu durum gençlik mahkeme kanunun 105. maddesinde tarif edilmiştir.

Almanyada son senelerde suç işleme oranının, 14 yaş altındakilerinde de, artmasından sonra cezai ehliyet yaşının aşağıya çekilmesi ( 12 yas üzerinden itibaren) çeşitli politik yer ve kurumlarda tartışılmıs idi, buna bağlı olarak ta 18 ila 21 yaş arası işlenen ağır suçlarda “Gençlik Mahkeme Kanunu” nun değilde daha çok genel Ceza hukukunun uygulanması tartışılmıştı. Buna yol açan nedenlerden biride Gençlik Mahkeme Kanununa göre verilebilen en ağır cezanın 10 yıl olmasıdir.

Bazı yabancı kökenli ailelerde bir ara “namus ve töre cinayetlerinde” ailelerde cinayeti işleyecek kişinin kasıtlı olarak ailenin küçük yaştaki bireylerinden secilerek bu sucun ona işletilmesi idi ( verilen cezanın üst sınırının en fazla 10 yıl olmasından dolayı). Bu nedenden dolayi 10 yillik üst seviyenin daha yükseklere alinarak daha ağir cezalarin verilmesi toplumda ve konservativ politik çevrelerde tartışılmıstı.

Son yıllarda bu tür cinayet ve suçlarin sayısında düşüş olduğundan bu tartışmalara şimdilik ara verilmiş durumda.

Gençlik Mahkeme Kanununda bir diğer önemli parargraf yani madde de 3. madde dir.

Bu madde derki, bir suç işleyen genç suçu işlediği esnada eğer zihinsel olarak yaşına uygun olarak gelişmişse , herhangi bir psikolojik, bedensel veya zihinsel bir engelden dolayı suç işlediğinin farkına varmadan bilinçsiz bir şekilde suçu işlememiş ise cezai yaptırıma tabi tutulur , yani yargılanır.

Bu cezai durumun oluşup oluşmadığının tespiti için her açılan davada bu durum gözden geçirilir, bunun tespiti için de her mahkemeye yansıyan suç durumunda gençlik mahkemeleri mahalli belediyelerin veya kentsel yönetimlerin gençlik dairelerinde bulunan „Gençlik Mahkeme Yardımı“ ( bu daireler bazı eyaletlerde farklı konumlandırılmış olabilirler) daireleri bilgilendirilerek rapor hazırlanması istenir. Şayet hazırlanan raporlara rağmen bu durum netleşmemiş ise mahkeme ek olarak bilirkişi

(psikolog, hastahane ve benzeri) raporu hazırlatabilir. Şayet bu raporlar doğrultusunda suç işleyen gencin, gelişmesindeki engellerden (zihinsel vb.) dolayı „bilinçli olarak suç işlemediği“ kanısına varılırsa dava kapatılır. Böyle bir durumda gerekli bulunursa vesayet mahkemesinde kararlar alınarak bu genç hakkında bazı önlemler ( Eğitim desteği, vasi tayini veya kapalı bir eğitim yurdunayerleştirilmesi gibi) alınabilir.

Gençlik mahkemelerinin öngördüğü dört farklı çeşitte cezalandırma ve önlem sınıfı (Sanktion) vardır:

  1. Eğitici, yani eğitim ağırlıklı ( madde 9)
  2. Disiplin cezaları (Zuchtmittel , madde 13)
  3. Gençlik cezası , yani hapis cezası (madde 17)
  4. Verilecek gençlik hapis cezasının onayının ertelenmesi (madde 27).

Eğitici ve öğretici cezalandırmalara parargraf yani madde 10 a göre kişiye belirli yapmak zorunda olduğu „Weisung“ yani bağlayıcı emir veya direktif ler verilebilir, örneğin Trafik eğitim kursuna katılma, işe başlama, okula başlama veya devamlı gitme gibi.

Buna diğer bir örnek olarak kişiye „eğitimin ve gelişmenin desteklenmesi“ için Gençlik dairesinin vereceği destekleri reddetmeme de verilebilir.

Bunun dışında hakim o kişiyi belirli bir süre için, genelde bir yıllık bir süre için, bir uzmanın desteğine ve yönetimine verebilir. Örneğin bu görevi Berlin eyaletinde „denetimli serbestlik uzmanları“ da yerine getirmekteler.

Disiplin cezalarına dahil olabilen türlere , uyarı , yapılması zorunlu olan yaptırımlar, örneğin verilen zararların telafi edilmesi,giderilmesi, zarar verilen kişi veya kişilerden özür dileme , veya boş zamanlarında kamu yararına çalışma veya kamu yararına çalışan bir kuruma para cezası ödeme gibi.

Tevkif evi (Jugendarrest) : Suç işleyen gence veya genç-yetişkine işlediği suçun ağırlığında dolayı uyarıcı ve düşündürücü bir ceza verilmek istenirse ama suçun niteliği ve ağırlığı gençlik hapis cezası vermek için yeterli değil ise ona bir daha suç işlediği takdirde neyin beklediğini göstermek amacıyla „tevkif“ cezası verilebilir, bunun süresi sadece hafta sonu veya bir hafta ila dört hafta arasında olabilir. Bu durumda genç kapalı tutukluluk evinde verilen süre zarfında tutulur.

Gençlik hapis cezası (Jugendstrafe): Suçun ağırlığı ,veya tekrarı hali veya kişide olan suç işlemeye eğilimlilik durumunda (madde 17) eğer yukarıda sayılan cezalandırma yöntemlerinden hiçbiri yeterli gelmeyecekse veya bunlar daha önce olumsuz bir şekilde denenmiş iseler, bu durumda mahkeme „gençlik mahkeme dairesi“nin vereceği tavsiye ve önerileride göz önüne alarak gençlik hapis cezasına karar verebilir.

Gençlik hapis cezası en az 6 aydan başlar ve en üst seviye 10 yıldır. Gençlik hapishanelerinde veya diğer adıyla cezaevlerinde uygulanan program „cezalandırma“ya değil „eğitime“ odaklıdır. Burada genç veya genç yetişkinin geçmişi incelenip (gençlik mahkeme yardımı dairesinin hazırladığı rapor) ona uygun bir pedagojik program hazırlanır, buna okul bitirme veya süre elveriyorsa meslek eğitimi de dahildir. Bu görev gençlik infaz kurumlarında (Gençlik Hapishaneleri) görevli olan pedagog veya psikologlar tarafından yerine getirilir.

Bu verilen gençlik hapis cezası eğer kişinin suç işlemeden uzak bir yaşam sürdüreceği veya suçu tekrarlamayacağı izlenimini bırakıyorsa cezanın uygulanması yani infazı belirli bir süre için denetimli ve gözetimli serbestliğe çevrilebilir (genelde iki yıl). Cezanın infazının denetimli serbestliğeçevrilebilmesi için bu gençlik hapis cezası sürecinin 6 ay ile 2 yıl arasında olması gerekir, iki yılın üzerınde olan cezalar denetimli serbestliğe çevrilemez ve infaz edilir.

Cezanın infazının sürecinde genç veya genç yetişkine uygun bir infaz programı uygulanır ve kişinin salıverildiğinde suç işlemeden bir yaşam sürebilmesi için düzgün şartlarda bir ortama tahliye edilmesi hazırlanır, iş veya konut bulmasına destak olunur.

Eğer infaz süresinde, kişinin salıverilmesi halinde, suçsuz ve düzgün bir yaşam süreceğine kanaat getirilirse kişi erken salıverilmeye hazırlanır ve cezaevinde erken şartlı salıverilme işlemleri başlatılarak geriye kalan infaz süresi (madde 88) denetimli ve gözetimli serbestliğe çevirilir. Kişi bu durumda bir denetimli serbestlik uzmanının gözetim ve yönetimine verilir. Cezaevindeki uzman pedagojik personel denetimli serbestlik uzmanlığı ile iletişime geçerek görevliyi haberdar eder ve dikkat edilmesi gerekebilecek hususlar hakkında bilgi alış verişi yapılır.

Denetim ve gözetimle ilgili konuları daha sonraki yazılarımda teferruatlı bir şekilde anlatmaya çalısacağım.

-Verilecek gençlik hapis cezası kararının onayının ertelenmesi: Mahkeme her seferinde kişinin suç işlemeye eğilimli ve suç işlemeden de bir yaşam sürdürebilip sürdüremeyeceğine kanaat getiremeyip bu yüzden hapis cezasına karar veremeyip bu kararın verilmesini erteleyebilirler.

Böyle bir durumda genç veya genç-yetişkin genelde iki yıllık bir süre için bir denetimli serbestlik görevlisinim denetim ve yönetimine verebilirler. Bu sürenin bitiminde denetimli serbestlik görevlisinin vereceği rapor ve öneriye göre gençlik mahkemesi cezanın süresine ve infazına veya verilecek cezadan vazgeçip davanın sürecinin bitirilmesine karar verir.

Kaynak: http://sosyalhizmetuzmanlari.com/makale/oku/182/federal-almanya-cumhuriyetinde-genclik-adalet-hukuku-jugendgerichtsgesetz-ve-uygulama-alani

BENZER YAZILAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

POpüler yazılar

Güncel Yorumlar